18 Ocak 2017 Çarşamba

Cahit Ellier: Transfer Parası Olarak Bir Takım Elbise Yaptılar

İzmirspor kulüp binasında, kupaların, şiltlerin, eski fotoğrafların, hatta otuzlu yıllardan kalma bir çift futbol ayakkabısının bulunduğu, kısacası yoğun biçimde maziyle dolu bir salonda, sekseni epey aşmış yaşına rağmen dinç görünen bir beyefendiyle sohbet ediyoruz. O kupaların bir kısmının kazanılmasına birinci elden tanıklık etmiş bu beyefendi, İzmirspor'un en parlak dönemlerinden birini yaşadığı ellili yıllarda çoğunlukla sağ haf mevkiinde oynayan Cahit Ellier. İsimlerin doğru yazılması konusunda geçmişte bir hayli yaşanan kargaşanın somut bir örneği olarak, sık sık Cavit adıyla anılmış, hatta "Tito Cavit" lakabıyla tanınmış.


Cahit Ellier 29 Aralık 1931'de İzmir Eşrefpaşa'da, yani İzmirspor'un doğup büyüdüğü semtte, beş çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Futbola başlama hikâyesini şöyle anlatıyor: "Ben 15-16 yaşlarındayken İzmirspor'un lokal takımlarından Hatayspor'da oynardım. Bizim muhitin takımıydı. Babam marangozdu, Birinci Beyler'de dükkanı vardı. Ben de ilkokulu bitirdikten sonra okumadım ve baba mesleğini sürdürdüm. Babam futbol oynamama hiç karışmadı. Rahmetli beni gizlice seyredermiş. Ben İzmirspor'da oynarken kale arkasına gelmiş, duvara çıkıp seyretmiş."

Cahit Ellier İzmirspor'a geçmeden önce bir süre Kadifekale'nin takımı Kalespor'da top koşturmuş: "1948 senesinde Kalespor'a gittim. 1951'e kadar orada oynadım. Eski tabirle sağ haf oynardım. 1951'de rahmetli Tarık abi (Gençay) vasıtasıyla İzmirspor'a geldim. Benim geldiğim sene takımda hatırladığım kadarıyla kaleci Sabri, İbrahim, sağ bek Salih, sol bek Ahmet, Durmuş abi, Fikret, Ferit abi gibi isimler vardı."

1953-54 sezonunda İzmir ikincisi olan İzmirspor. Ayaktakiler (soldan sağa): Yıldırım, Avni, Cahit Ellier, Necdet Elmasoğlu,
Mustafa Orçinos, Tarık Gençay, Seyfi Talay. Oturanlar: Burhan Cevrem, Nurettin Terzi, Murat, Hikmet.

İzmirspor'daki bu ilk dönemi askerlik nedeniyle ancak bir sene sürmüş ve fazla forma şansı bulamamış: " Ertesi sene Ankara'ya askere gittim. Muhafız Alayında yaptım askerliğimi ve iki sene boyunca Muhafızgücü'nde oynadım. 1953'te İzmir'e döndüm ve İzmirspor'da direkt oynamaya başladım. O zaman kalede Seyfi vardı, sağ bek Nurettin, sonradan Şaban yerleşti oraya. Sol bek Necdet Elmasoğlu. Tarık abi santrhaf oynardı, ben sağ haf. Antrenörümüz Dominiko diye bir levantendi, sonra Sait Altınordu geldi."

Bir İzmirspor-Göztepe maçı. Nurettin Terzi topa kafa vurmuş,
Cahit Ellier (sağdan ikinci) izliyor.
O yıllar futbolcuların gerçek anlamda amatör bir ruhla oynadığı yıllardı. İstanbul'da 1952'den itibaren resmen başlayan profesyonellik, İzmir'de 1955'ten itibaren yürürlüğe girecekti. Buna rağmen futbolcuların şartlarında çok ciddi bir değişiklik olmamıştı. Geçinmek için futbol oynamanın dışında bir iş yapmak ya da genellikle bir devlet kurumunda çalışmak zorundaydılar. Cahit Ellier için de durumun farklı olmadığı şu sözlerinden anlaşılıyor: "Askerden döndükten sonra İzmirspor'a tekrar girdiğimde bir takım elbise yaptılar bana transfer parası olarak. Ufak bir maaş da alıyordum. 1957'de sözleşmem bittiğinde üç sene için 3.500 lira aldım." Onun kuşağının yaşadığı sıkıntının sadece maddiyatla sınırlı kalmadığı, "İlk çim sahayı Türkiye birinciliği maçları için gittiğimiz Konya'da gördüm, 1955-56 senelerinde," sözünden anlaşılıyor.

Soldan sağa: Cahit Ellier, Kamuran Soykıray, Kadri Aytaç ve İzmirspor
yöneticisi İbrahim Gürbüz (Boşnak İbrahim).
"Kadri İzmir'e gelmişti, maçtan sonra bir yere gitmişiz. Boşnak İbrahim İzmirspor sahasına atla girerdi. Otomobil ticaretiyle uğraşırdı. Günde 100 tane araba alıp satardı."

1953-54 sezonunda iyi bir performans sergileyen İzmirspor, şampiyonluğu son haftalarda Altay'a kaptırmıştı: "1954'te Altay'la oynadığımız şampiyonluk maçında tribünler sabah saat 9'da kapanmıştı. Biz sahaya giremedik. Sahanın içinden bizi içeri aldılar, o kadar kalabalıktı. 2-1 kaybettik maçı. Tarık abi penaltı kaçırdı. Ama galibiyet de yetmiyordu şampiyonluğa. O sezon 8 puan öndeydik halbuki. Galibiyete 2 puan veriliyordu henüz. Aralardaki maçları kaybettik. Puan farkı kapandı."

İzmirspor haf hattı İnönü Stadı'nda. Sol haf Nurettin Terzi,
santrhaf Cahit Ellier ve sağ haf Kamuran Soykıray. Arkada
sol başta İzmirspor taraftarı ünlü dondurmacı Mennan.
Sağ başta eski İzmirsporlu Şakir Baki Kobra.
1954-55 sezonunda Yün Mensucat takımından Metin Oktay'ın transfer edilmesiyle daha güçlü bir kadro ortaya çıkmış. Nitekim İzmirspor o sene şampiyonluğu kazanmış.  Metin Oktay sezon sona ermeden Galatasaray'a gitmesine rağmen, ertesi sene bu başarıyı tekrarlamışlar ve bir İzmir şampiyonluğu daha kazanmışlar. Cahit Ellier bu dönemde İzmir karmasında da yer almış: "İzmir karmasına defalarca çağırıldım. 1956'da Macarlara karşı oynayacak karma takıma da çağırıldım. Önce İstanbul'da oynanacak milli maçı seyretmek üzere oraya gittik. Fakat hava muhalefetinden maç oynanmadı ve İzmir'e döndük. Cumhuriyet bayramlarında üç şehrin karmaları arasında çok çekişmeli maçlar oynanırdı. Onun dışında İzmir'de Fuar Kupası maçları olurdu."

1954-55 sezonunda İzmir Ligi şampiyonluğunu kazanan İzmirspor kadrosu. Ayaktakiler (soldan sağa): Necdet Elmasoğlu,
Yıldırım, Cahit Ellier, Burhan Şeflek, Avni, Tarık Gençay, Mustafa Orçinos. Oturanlar: Metin Oktay, Hamza,
Hikmet, Nurettin Terzi.
Yazının başında belirttiğimiz gibi Cahit Ellier, isminin gazetelerde bile sık sık Cavit olarak yazılmasının sıkıntısını çekmiş. O yıllarda Yugoslavya devlet başkanı olan Tito'ya fiziki benzerliği ve otoriter görünümü nedeniyle de "Tito Cavit" lakabıyla ünlenmiş. Sahadaki dobra tavrının bu ününü pekiştirdiği anlaşılıyor. Bu konuda bir anısını şöyle hatırlıyor: "Sabahattin vardı Demirsporlu (Ödemişli Sabahattin olarak tanınan Sabahattin Haskan), ayağıma basmıştı. Sabahattin abi, bir daha basma dedim. Nerede görse onu söylerdi bana." Dobralığı yanında dürüstlüğünü gösteren bir başka anısı da şöyle: "1953-54 sezonundaydı galiba, Altay'la şampiyonluğa oynuyorduk. Bayram Dinsel'le ben bir topa girdim. Hakem Zülbahar Sağanak'tı yanlış hatırlamıyorsam. Top kimden çıktı göremedim dedi. Abi top benden çıktı dedim."

Cahit Ellier (2) bir maçta hakem Feyyaz Turgul'la tartışıyor.
Ellilerin sonuna doğru Tarık Gençay'ın futbolu bırakmasıyla birlikte daha çok santrhaf mevkiinde oynamış. Bu dönemde haf hattı  sağ hafta Nurettin Terzi, santrhafta Cahit Ellier, sol hafta Kamuran Soykıray'dan oluşmuş. O senelerde aynı zamanda Güven Önüt, Cenap Doruk, Özcan Altuğ, Aykut Akkor gibi isimler takıma katılmış. 1959'da başlayan Milli Lig'e de bu kadroyla girmişler. Özellikle Milli Lig'in ikinci sezonu olan 1959-60 sezonu İzmirspor açısından çok başaralı geçmiş ve 20 takımlı ligi dördüncü sırada bitirmişler.

İzmirspor'un 1959-60 sezonu kadrosu. Ayaktakiler (soldan sağa): Şaban Gülcan, Cenap Doruk, Aykut Akkor, Seyfi Talay,
Cahit Ellier, Nedim Baloğulları. Oturanlar: Güven Önüt, Özcan Altuğ, Nurettin Terzi, Kamuran Soykıray, Ali Erener.

Cahit Ellier o sezonun sonunda Göztepe'ye transfer olmuş. Profesyonelliğin biraz daha mesafe almasının etkisiyle olsa gerek, maddi açıdan da biraz rahat etmiş: "1960'ta Göztepe'ye geçtim. Rahmetli sağ bek Orçinos Mustafa vasıtasıyla gittim Göztepe'ye. O Göztepe'den bir ara İzmirspor'a gelmişti. Sonra tekrar Göztepe'ye döndü. O tavsiye etti beni. En çok parayı o transferden kazandım. 25.000 lira almıştım o zaman. Bir taksi aldım hemen o parayla, çalıştırdım onu. En iyi sezonumu çıkardım o sene. İki sezon oynadım Göztepe'de. Takımı ilk geldiğimde Macar hoca Andrea Kutik çalıştırıyordu. Efsane kadro daha tam oluşmamıştı. Göztepe'nin çok az seyircisi vardı o zaman. İkinci senemde Adnan Süvari geldi. Yalnız o vakit yanlış bir iş yaptı Göztepe. Benimle birlikte Fenerbahçe'den Seracettin'i transfer etti. Yani iki santrhaf birden aldılar."


Bir Göztepe-Feriköy maçı. Cahit Ellier ve Önder Sapanlı (sağ başta),
Feriköylü İsmet Yurtsü'yü ikili markaja almışlar.
1962-63 sezonunda Göztepe'den ayrılmış Cahit Ellier ve son olarak yine bir İzmir takımında oynamış: " Göztepe'den sonra İzmir Demirspor'a geçtim. Demirspor İzmir mahalli liginde oynuyordu o zaman.O transferden 1.000 lira almıştım. Göztepeli Hakkı da benimle birlikte geldi." Bir sezon da burada oynadıktan sonra futbolu bırakan Cahit Ellier, o yıllarda başlayan gurbetçi kervanına katılıp Almanya'nın yolunu tutmuş: "Aldığım taksiyi 15.000 liraya satıp Ekim 1963'te Almanya'ya gittim. Kassen'de Volkswagen fabrikasında çalıştım."

Gazeteci ve İzmirpsor kulübünde görev yapan Ali Kıray (solda), Cahit Ellier
ve İzmirspor'da uzun yıllar umumi kaptan, genel koordinatör, altyapı sorumlusu
olan Ali Fındık, kulüp binasında eski futbolcuların fotoğraflarının yer aldığı
tabloya bakıp eski günleri anıyorlar.
Cahit Ellier uzun yıllar Almanya'da çalıştıktan sonra seksenlerin sonunda emekli olmuş ve İzmir'e dönmüş. Halen İzmirspor kulübünün yakınında oturuyor ve günlerini eski futbolcu arkadaşlarının müdavimi olduğu kahvede eski parlak günleri yad ederek geçiriyor.









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder